Colette.
İlk başta, sadece bir köylü kızı Colette. Willy adında bir
adamla evlenmek üzere. Paris’te yaşayan ve yazarlık yapan bu adam; dışadönük,
insanlarla konuşmasını ve onları eğlendirmesini bilen ve bu yüzden sevilen,
çapkın bir adam. Willy’nin aksine ise Colette’in oldukça sakin bir yapısı var.
Paris’in görkemiyle değil, köyün getirdiği sadelikle büyümüş. Belki de bu
yüzden, annesi Colette’in evliliğine karşı düşünceli. “Onu anlamayacak diye endişeleniyorum.” diyor bir keresinde. Ve
belki de Colette’i de etkileyen bir yanı var annesinin. Gitmek istedikleri bir
tiyatroya karşı Willy’nin beğenmediğini ve gitmeye zahmet etmemelerini
söylemesine, “Belki giderim ve kendi
kararımı kendim veririm.” diyen bir kadın bu.